Tasavvuf

Tasavvuf Nedir?

Tasavvuf, İslam’ın bir yorumu ve derin bir maneviyat öğretisidir. Bu mistik yolculuk, insanların Allah’a yakınlaşma, içsel dönüşüm ve ruhsal olgunlaşma amacı taşıyan bir öğretidir. Tasavvuf, manevi deneyimler, ibadet, meditasyon ve öğretiyi içerir. Bu makalede, tasavvuf nedir sorusuna cevap arayanlar için tasavvufun ne olduğunu, tarihini ve temel kavramlarını inceleyeceğiz.

Tasavvufun Tanımı

Tasavvuf kula ihlas makamını kazandıran ve marifetullahı öğreten bir nevi mekteptir. Kul farz ibadetleri ile Allah’ın emrine uymuş olur. Nafile ibadetler ile de Allah’a yaklaşır. Tasavvuf kulu Allah’a yaklaştıracak bu ibadetleri öğretir. Tasavvuf vaktin kıymetini bilmek ve vakti doğru kullanmaktır.

“Vakit bir kılıçtır. Sen onu kesmezsen o seni keser.”

Eski mutasavvıfların söylediği bu söz buna işarettir. Bu sebepten dolayı tasavvuf ehline “ibnü’l-vakt” yani vaktin çocuğu denilmektedir. Tasavvuf nefsin terbiyesi ve kalbin tasfiyesidir. Nefsin terbiyesi demek kulun nefsi emmare makamında olan nefsini nefsi mutmaine makamına ulaştırmaktır.

Nefsi Emmare Nedir?

Nefsi emmare kötülüğü emreden, Allah’ın emirlerine uymayan ve Allahın yasaklarından sakınmayan nefistir. Nefsi emmare daima kişiyi heva, heves günah peşinde koşturur. Dünyaya aldanmasını sağlar.

Nefsi Mutmainne Nedir?

Nefsi mutmainne Allah’ın emir ve yasaklarına uyan, Allah’u taealaya teslim olmuş nefistir. Nefsi mutmaine ulaşmış kişiler Allah’ın zikrinden hoşnut olur ve Allah’ın rızası olmayan her şeyden yüz çevirir.

Tasavvufun Amacı

 Tasavvuf kulun kalbini esas alır. Zahirden ziyade kulun batini ile uğraşır. Burdaki maksat kalbi masivadan ve maleyaniden arındırıp hak ile meşgul etmektir. Kalp nazargahı ilahidir. Allahu teala her kulun kalbine nazar eder. Kalp aynı zamanda çok çabuk değişen bir organdır. Ne ile uğraşırsa meyli ona olur. Tasavvufta kulun kalbini zikir nuru ile temizleyerek Hakkın nurunun oraya inmesini sağlar. Kalbi bir ev gibi düşünecek olursak, şayet ev temizlenmezse kokmaya başlar. Kulun kalbi de Allah’ın nazargahı ilahisidir. Kişi kalbini maleyaniden, tüli emelden, dünya hırsı ve kalbe ait olan kötü hasletler(hırs,haset,kibir) arındırmazsa Allah’u tealaya vasıl olamaz. Efendimiz Sav bir hadisi şeriflerinde

“İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin o kalptir. Buhârî, Îman, 39;Müslim, Müsakat, 107

Tasavvufun Kaynağı

Tasavvufun büyükleri terbiye usullerini kuran ve sünnetten almışlardır. Bununla birlikte her mürşidin kendine has bir usulü vardır. “Hikmet müminin yitik malıdır. Nerede bulursa onu almaya hak sahibi odur.” Hadisi Şerifi gereği esas kaynakları kuran ve sünnettir. Tasavvufu bir binaya benzetecek olursak binayı ayakta tutan kolonlar kuran ve sünnettir. Duvarları ise mürşidi kamillerin kuran ve sünnet ışığında yapılan zikir, rabıta, hatme gibi nafile ibadetlerdir.

Büyük mutasavvıf Cüneydi Bağdadi şöyle buyurmuştur. “Kim kuranı kerimi ve hadisi şerifi öğrenip amel etmez ise tasavvuf yolunda kendisine tabi olunmaz. Zira bizim yolumuz kuran ve sünnete bağlılık üzere kurulmuştur.

Tüm mutasavvıflar (mürşidi kamiller) kuran ve sünnet ışığında tasavvuf ekollerini oluşturmuşlardır.

İmam Kuşeyri ks. Şöyle buyurmuştur. Tasavvuf ismi sahabe-i kiram ra. Zamanında yoktu. Onlar sahabe diye isimlendiriliyordu. Zira sahabe isminden daha faziletli isim yoktu. BU nedenle onlara sahabe denildi. Hicri ikinci asra gelince sahabe ile arkadaşlık yapan kimselere tabiin ismi verildi. Tabiin ismi en şerefli isim olarak görülüyordu. Onlardan sonra gelenlere ise tebeu-t tabiin denildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu